SUÇ VE CEZA
KARAKTERLER:
Raskolnikov (Rodion Romanoviç) : Romanın ana karakteridir. Üniversitede hukuk okuyan fakat maddi sıkıntılarla boğuşarak eğitimini yarıda bırakmak zorunda kalır. Daha sonraları ise kendi iç dünyasındaki tedirginliği ve çatışmaları ruh halini iyice bozmuştur.
Pulcheia Alexandrovna Raskolnikov: Rodion’un annesidir. Kocasından kalan maaş ile geçinmeye çalışan dul bir kadındır.
Dunya Raskolnikov: Rodion’un kız kardeşi, mutlu, neşeli ve aklı başında bir kızdır.
Razumihin: Raskolnikov’un en yakın arkadaşı, ona elinden geldiği kadar yardım etmeye çalışan biridir.
Marmelavov: Çalışan bir memurdur. Ancak yaşadığı alkol sorunları yüzünden aile içi sorunlar yaşamış ve işinden bile olmuştur.
Sonia: Marmeladov’un kızıdır, babasının yaşadığı alkol sorunları yüzünden çalışmak zorunda kalır ve kötü yola düşer.
Suç ve Ceza Romanının Özeti
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski’nin Suç ve Ceza romanı, ahlaki bir ikilemin ve psikolojik çözümlemenin en güçlü örneklerinden biridir. Romanın merkezinde, genç bir hukuk öğrencisi olan Rodion Romanoviç Raskolnikov’un işlediği cinayet ve sonrasında yaşadığı vicdan azabı, ahlaki sorgulamalar ve pişmanlık yer alır.
Raskolnikov, St. Petersburg’da yoksulluk içinde yaşamaktadır. Kendince geliştirdiği “olağanüstü insanlar” teorisi doğrultusunda, topluma zararlı bir tefeci kadını öldürmenin haklı bir gerekçe olduğunu düşünür. Ancak işlediği cinayet, onu derin bir psikolojik karmaşaya sürükler. Roman boyunca, Raskolnikov’un kendi iç dünyasında yaşadığı çatışma, cinayet sonrası polis tarafından sorgulanması ve sonunda suçunu itiraf etmesi anlatılır. Sonunda, Raskolnikov suçunun bedelini ödemek üzere Sibirya’ya sürgüne gönderilir ve burada ruhsal bir yeniden doğuş yaşar.
Romanın Konusu (Giriş, Gelişme, Sonuç)
- Giriş:
Raskolnikov, genç bir hukuk öğrencisidir ancak yoksulluk ve çaresizlik içinde yaşamaktadır. Bu yoksulluğun ortasında, topluma zarar verdiğini düşündüğü tefeci Alyona İvanovna’yı öldürmeye karar verir. Kendi teorisini ispatlamak adına bu cinayeti işler. Ancak, planladığı gibi soğukkanlı ve kusursuz bir cinayet gerçekleştiremez. - Gelişme:
Cinayet sonrası Raskolnikov, derin bir vicdan azabı ve korku yaşamaya başlar. Sürekli paranoyak bir halde, polisin ve çevresindekilerin kendisini suçlayacağından korkar. Polis müfettişi Porfiry Petrovich’in zekası ve psikolojik oyunları, Raskolnikov’u köşeye sıkıştırır. Bu süreçte, Raskolnikov’un hayatına giren Sonya Marmeladov’un fedakarlığı ve inancı, onun değişimine giden yolu açar. - Sonuç:
Raskolnikov, sonunda suçunu itiraf eder ve Sibirya’ya sürgüne gönderilir. Sürgün sırasında, Sonya’nın sevgisi ve fedakarlığı sayesinde ruhsal bir dönüşüm yaşar. Ahlaki anlamda yeniden doğan Raskolnikov, suçunun kefaretini ödemeye karar verir.
Avukat Perspektifiyle Değerlendirme
Raskolnikov’un işlediği cinayet, hem yasal hem de etik açıdan ele alınabilir:
- Hukuki Boyut:
Raskolnikov’un fiili, birinci derece cinayet kapsamına girmektedir. Planlı bir şekilde hareket etmesi ve soygun niyetinin bulunması, suçun ağırlığını artırmaktadır. Hukuken, Raskolnikov’un cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis veya dönemin Rusya’sında uygulanan cezalarla şekillenir. - Psikolojik Unsur:
Raskolnikov’un vicdan azabı ve pişmanlık duyguları, hukuki açıdan akıl sağlığını etkileyip etkilemediği noktasında incelenebilir. Ancak, cinayet öncesindeki soğukkanlı planları, cezai ehliyetinin tam olduğunu göstermektedir. - Toplumsal Açıdan:
Roman, bireyin suça iten toplumsal ve ekonomik koşulları sorgular. Raskolnikov’un teorisi ve bu teoriye dayalı eylemleri, hukuk ve ahlak arasındaki ince çizgiyi tartışmaya açar.
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski’nin Suç ve Ceza romanını, Türk Ceza Kanunu (TCK) hükümleri çerçevesinde ele almak, hem suçun tanımı hem de cezalandırma ilkeleri açısından önemli bir analize olanak tanır.
Raskolnikov’un işlediği suçlar ve bunların Türk Ceza Hukuku’ndaki karşılıkları şu şekilde değerlendirilebilir:
Cinayet (TCK m. 81 ve m. 82)
- Alyona İvanovna:
Raskolnikov, topluma zarar verdiğini düşündüğü, para karşılığı rehin alan ve bu süreçte insanları sömüren tefeci kadın Alyona İvanovna’yı baltayla öldürmüştür. Bu cinayet, onun “olağanüstü insanlar” teorisini kanıtlama girişiminin bir sonucudur.
Raskolnikov, tefeci Alyona İvanovna’yı öldürürken tasarlayarak hareket etmiştir. Türk Ceza Kanunu’na göre bu durum:
- TCK m. 81 (Kasten öldürme): Bir kişiyi kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.
- TCK m. 82 (Nitelikli kasten öldürme):
- Raskolnikov, cinayeti tasarlayarak işlemiştir. Bu durum, “tasarlayarak öldürme” (m. 82/1-a) hükmüne girer.
- Cinayet, haksız bir menfaat sağlama amacıyla işlenmiştir. Bu da, “suçun fayda sağlamak amacıyla işlenmesi” (m. 82/1-g) kapsamında değerlendirilir.
Bu nedenle Raskolnikov’un fiili, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirir.
Lizaveta İvanovna:
Alyona’nın cinayet sırasında eve beklenmedik bir şekilde gelen kız kardeşi Lizaveta, olayın istemsiz kurbanı olmuştur. Raskolnikov, tanık bırakmamak için Lizaveta’yı da öldürmek zorunda kalmıştır.
Bu ikinci cinayet, Raskolnikov’un teorisinin zayıflığını ve planının insani gerçeklikler karşısında çöküşünü de simgeler. Lizaveta’nın öldürülmesi, onun ahlaki ve vicdani çatışmasını daha da derinleştirir.
Sonuç olarak, Raskolnikov planladığı şekilde tek bir kişiyi öldürmek istemiş ancak gelişen olaylar sonucunda iki cinayet işlemiştir.
Lizaveta İvanovna’nın öldürülmesi, Raskolnikov’un ilk cinayet planına dahil olmayan, gelişen olaylar sonucunda işlenen bir suçtur. Ancak bu cinayet de kasten işlenmiştir. TCK açısından şu maddeler devreye girer:
- TCK m. 81 (Kasten öldürme): Bir kişiyi kasten öldüren kişi müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.
- TCK m. 82/1-b (Birden fazla kişiyi öldürme): Lizaveta’nın öldürülmesi, aynı fiil içinde birden fazla kişiyi öldürme suçunu oluşturur. TCK’ya göre birden fazla kişiyi öldürmek, nitelikli kasten öldürme suçu olarak değerlendirilir ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası gerektirir.
Soygun ve Mala Zarar Verme (TCK m. 142 ve m. 151)
Raskolnikov, Alyona İvanovna’nın malvarlığına el koymayı hedeflemiştir. Ancak cinayet sırasında elde ettiği maddi kazancı kullanamaması, suçun teşebbüs aşamasında kaldığını düşündürmez. Çünkü TCK’da malvarlığına yönelik suçlar ve öldürme fiili birbirinden bağımsız değerlendirilir:
- TCK m. 142 (Nitelikli hırsızlık): Suçun, bir kişinin öldürülmesi suretiyle işlenmesi, nitelikli haldir ve ağırlaştırılmış ceza öngörülür.
- TCK m. 151 (Mala zarar verme): Cinayet sırasında hırsızlık amacıyla yapılan eylem, zarar verme suçunu da kapsar.
3. Konut Dokunulmazlığını İhlal (TCK m. 116)
Raskolnikov, Alyona İvanovna’nın evine, rızası dışında ve suç işleme amacıyla girmiştir. Türk Ceza Kanunu’na göre bu durum şu şekilde değerlendirilir:
- TCK m. 116/1: “Bir kimsenin konutuna, konut eklentisine veya işyerine rızası olmaksızın giren veya rızasıyla girdikten sonra çıkmayan kimseye altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.”
- TCK m. 116/4: Eğer konut dokunulmazlığı ihlali suçunun gece vakti işlenmesi gibi nitelikli unsurlar varsa, ceza artırılır.
Raskolnikov’un eve girişi, aynı zamanda planladığı cinayeti işlemek amacıyla gerçekleşmiştir. Bu nedenle, bu suç ayrıca değerlendirilir ve cinayet suçundan bağımsız olarak cezalandırılabilir.
4.Etik ve Hukuki Perspektiften Psikolojik Unsurlar (TCK m. 32)
Raskolnikov’un işlediği cinayetin ardından yaşadığı vicdan azabı ve ruhsal karmaşa, ceza hukukunda bir sorumluluğu kaldırmaz. Türk Ceza Kanunu’nda akıl sağlığı ile ilgili düzenlemeler şu şekilde incelenebilir:
- TCK m. 32 (Akıl hastalığı): Suç işlediği sırada akıl hastası olan kişinin cezai sorumluluğu bulunmaz. Ancak Raskolnikov’un önceden yaptığı plan ve cinayeti sistematik olarak işlemesi, cezai ehliyetini kaldırmaz. Dolayısıyla, ruhsal karmaşa, cezada indirim sağlayacak bir unsur değildir.
5.İtiraf ve Pişmanlık (TCK m. 110 ve m. 62)
Raskolnikov, romanın sonunda suçunu itiraf etmiş ve pişmanlık göstermiştir. TCK’ya göre bu tür durumlar, cezada indirim sebebi olabilir:
- TCK m. 110 (Etkin pişmanlık): Suçun soruşturma veya kovuşturma aşamasında failin etkin pişmanlık göstermesi halinde, cezada indirim yapılabilir.
- TCK m. 62 (Takdiri indirim nedenleri): Failin pişmanlık göstermesi veya vicdani bir çatışma yaşaması, hâkim takdirinde cezada indirim sebebi olabilir.
6.Suçun Toplumsal ve Felsefi Yönü (TCK İlkeleri Çerçevesinde)
Raskolnikov’un geliştirdiği “olağanüstü insanlar teorisi”, suç işleme hakkını savunan bir felsefeye dayanır. Türk Ceza Kanunu’nda, böyle bir teoriye dayalı eylemlerin hiçbir hukuki meşruiyeti yoktur. TCK, hukuk önünde eşitlik (m. 10) ve adalet ilkelerine uygun ceza uygulaması esasına dayanır. Bu nedenle, failin kendisini ahlaki üstünlükle gerekçelendirmesi, suçun nitelendirilmesinde bir hafifletici neden oluşturmaz.
Özet ve Sonuç
Raskolnikov’un işlediği suçlar Türk Ceza Kanunu çerçevesinde şu şekilde değerlendirilebilir:
- Kasten öldürme: Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası.
- Nitelikli hırsızlık: Ek olarak hapis cezası.
- Mala zarar verme: Ayrı bir cezaya söz konudur.
- Konut Dokunulmazlığını İhlal: Ayrı bir ceza söz konusudur.
- Pişmanlık ve itiraf: Hâkim takdirine bağlı olarak cezada indirim uygulanabilir.
Sonuç olarak, Raskolnikov’un işlediği suçlar, hem planlama hem de öldürme unsurları nedeniyle en ağır cezalara tabi olacaktır. Vicdan azabı ve psikolojik çatışma, Türk hukuk sisteminde hafifletici neden olarak değerlendirilebilecek sınırlı bir etkide bulunabilir. Failin teorik gerekçeleri veya ahlaki savunmaları, hukuki sorumluluğu kaldırmaz.
Kitaptaki Önemli Replikler
- “Ben sadece cesur bir adım atmak istedim.”
- “Eğer bir adamın vicdanı rahatsa, o adam mutludur.”
- “Herkes kendi çapında bir suç işler.”
- “Büyük insanlar büyük suçlar işler.”
- “Vicdan, insanın en acımasız yargıcıdır.”
- “Suç bir eylemdir, ceza ise düşüncedir.”
- “Yoksulluk suç değildir, ama insanı suça iter.”
- “Herkes kendi vicdanında mahkumdur.”
- “İnsan bazen kendini tanıyamaz.”
- “Gerçek mutluluk, fedakarlıkta gizlidir.”
- “Adaletin olmadığı yerde huzur da yoktur.”
- “Sevgi, insanı kurtarır.”
- “Cesaret, suçun karşısında dimdik durabilmektir.”
- “İnsanın ruhunu kurtaracak tek şey sevgidir.”
- “Bazen sessizlik en büyük haykırıştır.”
- “Kendi kurallarını çiğneyen bir insan, kimseye karşı dürüst olamaz.”
- “Özgürlük, insanın kendisiyle yüzleşmesidir.”
- “Doğruyu bulmak için önce yanlışı yaşamak gerekir.”
- “Hayat, fedakarlık olmadan anlam kazanmaz.”
- “İnsan bazen korkularıyla büyür.”
- “Suçun kefareti, yalnızca pişmanlıkla ödenir.”
- “Vicdan, insanın en büyük ceza infaz memurudur.”
- “Kimse suçtan tamamen arınmış değildir.”
- “Adalet, herkesin hak ettiğini almasıdır.”
- “Sevgi, en derin yaraları bile iyileştirir.”
- “Bir insanın gerçeği kabul etmesi zaman alır.”
- “İnsan, kendi şeytanlarıyla savaşmalıdır.”
- “Huzur, adaletin gerçekleştiği yerde bulunur.”
- “Suçun izleri, kalpte taşınır.”
- “Hayat, bir kefaret yolculuğudur.”
Bu replikler, romanın derin psikolojik ve ahlaki sorgulamalarını yansıtarak okuyucuyu düşünmeye sevk eder.
*Hukuk öğrencisiyken mutlaka okumanızı tavsiye ederim.
Büromuz İstanbul-Levent (KANYON AVM’nin yanı) bölgesinde kalmakta olup, İstanbul Adliyesi (Çağlayan), İstanbul Anadolu Adliyesi (Kartal), Bakırköy, Küçükçekmece, Büyükçekmece Adliyelerinde Ağır Ceza Avukatı arayan müvekkillerine Avukat Enver Alper Mutluer 17 senelik tecrübesiyle, ceza yargılamasında avukatlık hizmeti vermektedir.
Detaylı Bilgi Almak İçin Bize 0532 263 41 65 olan telefon numaramızdan ulaşabilirsiniz. Çalışma saatlerimiz hafta içi 09:00-18:00 arasındadır.
İlk yorum yazan siz olun