1982 ANAYASA’SININ İLK 4 MADDESİ’NİN ÖNEMİ
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ilk dört maddesi, devletin temel niteliklerini düzenleyen çok önemli hükümlerdir. Bu maddeler, Türkiye’nin “demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti” olduğunu tanımlar ve bu yapının değiştirilemez olduğunu hükme bağlar. Anayasa’nın 4. maddesi anayasanın temel unsurlarının değiştirilmesini kesin olarak yasaklar.
BAŞLANGIÇ
Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve O’nun inkılâp ve ilkeleri doğrultusunda;
Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak, Türkiye Cumhuriyetinin ebedi varlığı, refahı, maddî ve manevî mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde;
Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı;
Kuvvetler ayrımının, Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medenî bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu;
Hiçbir faaliyetin Türk millî menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihî ve manevî değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılâpları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve lâiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı;(3)
Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak millî kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddî ve manevî varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu;
Topluca Türk vatandaşlarının millî gurur ve iftiharlarda, millî sevinç ve kederlerde, millî varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu, birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve “Yurtta sulh, cihanda sulh” arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu;
FİKİR, İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere,
TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur.
GENEL ESASLAR
I. Devletin şekli
MADDE 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
II. Cumhuriyetin nitelikleri
MADDE 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
III. Devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti
MADDE 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.
Başkenti Ankara’dır.
IV. Değiştirilemeyecek hükümler
MADDE 4- Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
AKP’nin zihniyeti bellidir. AKP’nin kurucularından Burhan Kuzu bizim İstanbul Üniversitesi’nden hocamızdı. Yıl 2001, Anayasa Hukuku’nun ilk dersindeyiz. Daha AKP kurulmamış ama ilk dört madde değiştirilebilir mi? diye Burhan Kuzu öğrencilere soruyor. Öğrenciler HAYIR dedi. O bir süre sonra Anayasanın 4. maddesini değiştirirsek; ilk 3 maddeyi değiştirebiliriz diyerek hem bir niyet açıklamasında bulunmuş hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin temel niteliklerine karşı olduğunu açıklamıştı. Burhan Kuzu öldü, gitti. Darısı geride kalanların başına.
Hüda Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, bir televizyon kanalında katıldığı canlı yayında, Anayasa’nın 4. maddesinin kaldırılmasını istediklerini söylemişti. Yapıcıoğlu, açıklamasında şu ifadeleri kullanmıştı: “Biz, anayasanın 4’üncü maddesi olmasın diyoruz. Kameraya bakarak söyleyeyim bir daha; anayasanın 4. maddesi olmasın diyoruz. Anayasada değiştirilemez maddeler olması demek, bütün değiştirilemez dediğiniz maddelerin hepsini değiştirelim anlamında değildir. Anayasanın 4. maddesine karşıyız. Tamam mı, anladınız mı? 4. madde, gelecek nesillerin iradesine ipotek koymaktır. Diğer maddeleri oturalım beraber yazalım. İlk 4 madde değil, 4. madde.” diye konuştu ve bu konuşmasıyla ilk dört maddeyi tartışılabilir hale getirmeyi amaçlamaktadır.
Numan Kurtulmuş, 10 Ekim 2024 tarihindeki konuşmasında; “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü” tabirinin de değişmesi gerektiğini söyleyerek, “Devletin ülkesi olmaz. Devletin milleti olmaz. Bu metin, ‘Milletin devleti ve ülkelisiyle bölünmez bütünlüğü’ şeklinde ifade edilmelidir. Bu seçkinci, devletçi anlayışın da yeni anayasada milletin gücü üzerine yükselen bir devlet anlayışıyla yeniden ele alınmasının önemli olduğunu düşünüyorum” diye konuştu ve bu konuşmasıyla ilk dört maddeyi tartışılabilir hale getirmeyi amaçlamaktadır.
Neredeyse 23 yıl oldu, zaman değişti ama bunların kafaları değişmedi.
UNUTMAYIN ! 1982 ANAYASASI “TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur.” demiş ve Türk Milletine DİRENİŞ HAKKI TANIMIŞTIR.
İlk yorum yazan siz olun